Bu soruyu sorup duruyorum kendime kaç gündür. Bir ara aklıma başka başka şeyler de gelmedi değil ama en güzeli buydu sanki. Cuk diye oturdu ve tüm kelimeler, cümleler arasında en güzeliymiş gibi parladı gözümde.
Ee peki neden saçak altı?
Saçak dağınık halde bulunan şey demek. Hani düşünün böyle saçak saçak olmuş bu ip derler. Ya da ne bileyim püskül püskül olmuş derler ya hani, hah işte o anlama geliyor tam da. İşte bu saçağı toparlama derdi benimkisi. Daha doğrusu bizimkisi.
Saçak altı denen şey bizim tüm püsküllü derdimiz, saçak saçak sevdamız, adını koyamadığımız iç titremelerimiz, uykuya direndiğimiz gönül bağlarımız, bir şiirde adı geçtiğinde gözlerimizin dolduğu çocukluk yangınımız... İşte bu dağılmaya yüz tutmuş her şeyi birer saçak altına atma, orada ilmek ilmek düzenleme iştiyakına düşmüşlük şu adını dahi koyamadığımız güzelim duygunun adı. Bunu da bizler çok iyi beceririz gibime geliyor. Sizce de öyle değil mi?
Ve bu neden diye açıklayamadığımız bir Kasım ayı hikayesidir.
Ve işte yine bu zamana, her zamanki gibi bir şiir yakışır gibi.
"şimdi hangi duvar dibinde,
kurşuna diziyorlar bizi"
Ahmet Telli
